Seyit Torun: Erdoğan Sen Bu Yarışı Çoktan Kaybettin, Millet de Tasdiknameni Vermek İçin Seçimi Bekliyor, Bundan Emin Olabilirsin
CHP Genel Lider Yardımcısı Seyit Torun, “Erdoğan ülkeyi şahsım devleti haline getirdiği için bir söylediği bir söylediğini tutmuyor. Dış siyasette artık o denli bir hale geldik ki yap-boz. Esad ile bu hengameye girme ülkenin menfaatini düşün dedik. 4 milyon Suriyeliyi aldık, 50 milyar doların üzerinde kaynak harcadık, artık ‘kardeşim Esad’a’ doğru yol alıyoruz. Bunun bedelini kim ödeyecek? Şimdi de Rabia işareti yaptığı elle Sisi’nin elini sıksın. Tamam sıksın, elbette ki olmalı. Fakat geç kaldın bedeli bize ağır bir fatura oldu. Senin yapıtın kendini saraya çıkarıp milleti yoksulluğa terk etmektir. Erdoğan sen bu yarışı çoktan kaybettin, millet de tasdiknameni vermek için seçimi bekliyor, bundan emin olabilirsin” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Seyit Torun, seçim bölgesi Ordu’da İl Başkanlığı’nda bugün basın toplantısı düzenledi. Torun şöyle konuştu:
“DEPREM VERGİSİ DİYE BİLİNEN ÖZEL İRTİBAT VERGİSİNDEN 85 MİLYAR TL TOPLANDI, NEREDE?”
“Bir zelzele derdi içindeyiz bugünlerde. Geçtiğimiz günlerde de bir terör saldırısı ile içimiz yandı, canlarımızı kaybettik. Merkezi Düzce’de olan ve 6 şiddetinde olan depremin neler yapabileceğini az çok gördük. 99 yılında 10 bin canımızı kaybettik o gün bir deprem vergisi konuldu ve hala da devam ediyor. Depremle ilgili birçok toplantılar yapıldı, kararlar alındı ama görülüyor ki son yaşadığımız deprem gerçeğinden sonra yapılan hiçbir şey yok. Yapılan sadece ne var? İçişleri Bakanı’nın sarsıntıyla ilgili bir tatbikatta masanın altına girişi. 2003’ten bu yana zelzele vergisi diye bilinen Özel Bağlantı Vergisi kalıcı hale geldi ve 85 milyar lira kaynak toplandı. Bu kaynağı nereye harcadınız? Daha evvel sorduğumuzda yol, köprü yaptık dediler. Güzel de yolun, köprünün parasını bizim öteki vergilerimizle yapmanız lazım. Bu ismi üzerinde sarsıntıyla ilgili toplanan bir vergi. Maalesef bu vergi de yerine harcanmadı.
“CANIMIZ YANDIĞINDA KADERLE AÇIKLAMA YAPMAYIN. GELECEĞİMİZİ KARARTMAYIN”
Belediyelerimiz bu süreci çözmek, yönetmek istiyor. Ellerinden yeşil alanları alıyorsunuz, yerine binalar yapıyorsunuz. Gözünüzü ranta diktiniz insan hayatını hiçe sayıyorsunuz. 10 Kasım 2020’de TBMM Zelzele Araştırma Kurulu kuruldu. 268 somut teklifler oldu. Fakat bugün hala onları hayata geçirmediniz, kadük kaldı. Büyükşehirlerimiz bu sorunu çözmek için iktidarla ahenk içinde çalışmak istiyor lakin buna dahi takviye olmuyorsunuz, yaptığı yardımları da engellemeye çalışıyorsunuz. Zelzele çabucak yakınımızda. Olmaz demeyin. Geçmişte çok acılarını yaşadık. Lütfen bu kararları uygulayın. Artık her şeyi bahta bağlamayın. Canımız yandığında yazgıyla açıklama yapmayın. Geleceğimizi karartmayın.
“BU ÜLKEYİ HARAP ETMENİN SORUMLULUĞU ERDOĞAN’IN ÜZERİNDEDİR”
Erdoğan ülkeyi şahsım devleti haline getirdiği için bir söylediği bir söylediğini tutmuyor. Dış siyasette artık o denli bir hale geldik ki yap-boz. Bir gün terörist hain dediğine sonraki gün kardeşim diyebiliyor. Ancak bunun faturasını 85 milyon olarak biz çekiyoruz. Uyardık. Esad ile bu arbedeye girme ülkenin menfaatini düşün dedik. 4 milyon Suriyeliyi aldık, 50 milyar doların üzerinde kaynak harcadık, artık ‘kardeşim Esad’a’ doğru yol alıyoruz. Bunun bedelini kim ödeyecek? Elbette barışmasını olumlu buluyoruz, bunu öneren biziz. Önerdiğimizde de bize her türlü hakareti yaptı. Şu anda geldiği yer bizim dediğimiz yer, biz haklı çıktık. Ama keşke bu bedeli ödemeseydik. İstanbul seçimlerinde ‘Binali mi Sisi mi?’ dedi. Düşmanlaştırdı. Ne oldu bedeli. Doğu Akdeniz’de yalnızlaştık. Artık de Rabia işareti yaptığı elle Sisi’nin elini sıksın. Tamam sıksın, elbette ki olmalı. Ama geç kaldın bedeli bize ağır bir fatura oldu. Bir Basralı geçmişte şöyle demiş: Ba’de Harabül Basra. Yani, ‘neye yarar Basra harap olduktan sonra.’ Bu ülkeyi harap etmenin sorumluluğu Erdoğan’ın üzerindedir.
“ERDOĞAN SEN BU YARIŞI ÇOKTAN KAYBETTİN, MİLLET DE TASDİKNAMENİ VERMEK İÇİN SEÇİMİ BEKLİYOR, BUNDAN EMİN OLABİLİRSİN”
Erdoğan ‘pozitif siyaset yapalım, eser ve hizmetleri yarıştıralım’ diyor. Bir ağız dolusu hakaret eden kim? Bunu söylüyorsun ardından tekrar Genel Başkanımıza hakaretler ediyorsun, aynı konuşmanın içerisinde. Hangi samimiyet bu? ‘Hizmetleri yarıştıralım’ diyor. Bir hizmetin Merkez Bankası rezervlerini eksi 55 milyar dolara düşürmek. Enflasyonu yüzde 85’e yükselttin. Cari açığı 40 milyar dolara çıkardın. Hizmetlerinden bahsediyorum Erdoğan. Avrupa’yı korumak için Türkiye’yi sığınmacı kampı haline getirdin, uyuşturucu cenneti haline, kara para cenneti haline getirdin. Senin yapıtın kendini saraya çıkarıp milleti yoksulluğa terk etmektir. Erdoğan sen bu yarışı çoktan kaybettin, millet de tasdiknameni vermek için seçimi bekliyor, bundan emin olabilirsin.”
