“Orada mısın, değil misin?” yıllar önce yayınlandı. Yarışmasıyla ünlenen ve daha sonra sunuculuk yapmaya başlayan. Nursel Ergin , uzun süredir Kanal D ekranlarında yayınlanan Gelin Mutfağı yarışmasının sunuculuğunu yapmaktadır. Zaman zaman yaptığı paylaşımlarla dikkat çeken Ergin, bu kez özel hayatıyla gündeme geldi.
DANS ETTİKLERİ ANLARI PAYLAŞIN
Sosyal medyadaki iddiaların ardından uzun bir yazı yazan Nursel Ergin, bir dönem televizyon programı da yapan iş insanı Murat Akyer’den boşandığını duyurdu. Ünlü sunucu, eski eşiyle dans ettiği anları yayınlayarak uzun açıklamalarda bulundu.
“MERHAMET, EMPATİ, NEZAKET”
Ünlü sunucu, boşanma haberini sosyal medya hesabından duyurdu. Ergin, paylaşımında şu ifadeleri kullandı: “İnsanları makyajdan ve değerli kıyafetlerden daha güzel yapan birkaç şey söyleyeceğim; Şefkat, empati, nezaket… bunlar anlar.(Diğer kötü ruhlar tekmelersiniz size çok gelir. Derin ve uzun yazılar siz kendiniz çalın kendinizi yormayın.) 6 yıllık kısacık ömrümüzde en keyifli müzikleri birlikte dinledik. , şarkı söyledik, dans ettik, birçok ülkenin yağmurlarında ıslandık, güldük, ağladık, lokmalarımızı paylaştık, hayatı paylaştık, yüzümüzdeki çizgilere, saçlarımızda beyazlara tanık olduk.Olduk,sevdik,değer verdik,tattık Aşk.
40 yaşımdan faydalanıyorum ve sanırım ilk defa kimsenin ne dediği umrumda değil. Başlangıçta olduğu gibi, sadece söylenen ve yapılan her şeyi izliyorum, Evet, gerçekten insan kalbinin ekmeğini yiyor. Cihan ve Rabbim bana karşı her zaman cömerttirler. Ben kendimi, ruhumu bilirim, kalbim attığı sürece kimseyi incitmem. Tek bir amacım var: Bana verilen bu hayatı onurlandırmak. mutluluktan asla vazgeçme.
Bu zevkli. Maalesef sizin dediğiniz gibi olaylar yaşanmadı. Ne Murat ne de ben birbirimizi üzmedik. Ülkede daha değerli sorunlar varken bence Murat ve Nursel’i bu kadar dert etmeyin. Biz yeteriz, biz memnunuz, hayat devam ediyor… Ahmet Altan’ın yazdığı kısa bir yazıyı gerçekten anlayanlar için paylaşalım, izninizi isteyelim ve süreci kendi içimizde yaşayalım mı? Bazen sevdiğin insan kendi içine çekilir ve kaybolur. Kapısız bir katedralin önünde çaresiz bir adanan gibi, girenin tekrar çıkacağı bir geçit arayarak sevdiğinizin etrafında dolaşmaya başlarsınız.
Durumun vahim. Bazen kaybolduğu yerden çıkmak, eski günlere dönmek isterdi ama dışarıdakiler kadar girenlere de kapılar açılmaz hale geldi. Ve sislerin arasından korkunç gerçek ortaya çıkıyordu… Hasar ne kadar fazlaysa onarım o kadar uzun sürerdi. Zararımız çok büyüktü ve kendi içimizde kaybolmuştuk. Bazen sevdiğin insan kendi içine çekilir ve kaybolur. Üzülerek belirtmek isterim ki @muratakyer ile boşandık… Bu da geçer hu…”
