Haber

BJK Başkan Adaylarına Öneriler: Eşitlik Planı

Dünya çapındaki futbol ligleri aslında ülkelerin yönetim modelinin bir yansımasıdır. Futbol sektörü, ülke nasıl yönetiliyorsa öyle yönetiliyor.

Ülkemiz temel gıda ihtiyaçları ve sanayi mallarının üretiminde düşüş yaşadığından ihtiyaç duyduğu birçok malı ithal etmek zorunda kalıyor. İhraç mallarımız da azaldıkça dış ticaret açığımız artıyor ve ülkemiz hızla fakirleşiyor.

Futbol endüstrisi de benzer özellikler göstermektedir. Arz-talep, üretim-tüketim, ithalat-ihracat istikrarı bu sektörde de geçerlidir.

Eğer bu sektörde futbolcu yetiştirmezseniz ve takımınızı sürekli transferlerle desteklemezseniz borçlarınız hızla artacak ve iflasa sürükleneceksiniz.

Tek çözüm kendi kaynaklarınızla yetiştireceğiniz futbolculardır.

Özsermaye Sistemi yatırımları sadece kuruluş olarak anlaşılmamalıdır. Elbette keyifli çim alanlar ve modern kamp tesisleri oluşturmak son derece gerekli. Ancak eğitim sistemi ve bu tesislerde çalışacak eğitmenler çok daha değerlidir.

***

Türk futbol sektörünün Eşitlik Sistemi anlayışı, ülkenin genel yönetim anlayışından farklı değildir. Her şehre üniversite açarak eğitimde reform yaptığını düşünen zihniyet futbolda da hakim düşüncedir.

Nasıl ki eğitimli öğretim elemanı olmayan üniversiteler sadece diplomalı işsizler yetiştiriyorsa, futbol sektörümüzün Eşitlik Sistemleri de ancak U17 ve U21’e kadar ilerleyebilen oyuncular yetiştiriyor.

Daha sonra birçok sporcu kendi haline bırakılarak ortadan kayboluyor.

Peki nasıl bir Özsermaye Düzenlemesi gerekiyor?

Özsermaye Sistemi teklifi

Türkiye’nin Özkaynak Sistemi için başka bir model oluşturmaya çalışmasına gerek yok. En uygun model, başta Almanya olmak üzere Avrupa’da eşitlik alanında başarı yakalamış kulüplerle yapılacak iş birliği anlaşmaları ile hayata geçirilebilir.

Almanya’da yaşayan Türklerin dikkatini çekme ve taraftarları dahil etme ihtimali, bu iş birliğini Alman kulüpleri açısından oldukça cazip hale getirebilir.

Peki işbirliği modeli nasıl olmalı?

Birinci aşama: Kurumsal özerklik

Özsermaye sisteminin verimli çalışabilmesi için bağımsız bir kurum haline gelmesi ve anonim şirket haline gelmesi gerekmektedir.

Mevcut yönetim kurulunun bir şubesi olarak konumlandırarak yönetmek verimli değil. Kurumsal bir kimliğe kavuşursa uluslararası kulüplerle iş birliği imkanları da artacaktır.

İkinci adım: Bir sistemin kurulması

Temel sorun sistem sorunudur.

Yukarıda verdiğim örneklerden de anlaşılacağı üzere futbol sektörümüzdeki sistem gençlerimizi belli bir seviyeye taşıyabilir ama daha üst seviyelere taşıyamaz.

Sistem, futbolcuların seçiminden başlayarak, futbolcuların fiziksel gelişimleri, aldıkları okul eğitimi, futbol teorik bilgileri, bireysel becerilerinin gelişimi, futbolun gelişimi gibi birçok faktörün objektif ve bilimsel kriterlere göre yönetilmesidir. takım oyununu anlamaları ve istatistiksel bilgilerinin derlenmesi ve değerlendirilmesi.

İlk aşamada iş birliği yapılacak kulübün kendi ülkesinde kullandığı sistemi ülkemizde sıfırdan kurması istenmelidir.

Bu yaklaşık bir yıllık bir süreçtir.

Üçüncü adım: Eğitmen eğitimi

İşbirliği yapılacak kulüplerden ikinci en büyük beklenti ise Özkaynak Organizasyon antrenörlerini yetiştirmeleri olmalıdır. Yurt dışından getirilen öğretmenlerin Türkçe öğretmeni yetiştirmesi talep edilmelidir.

Modern futbolun gereklerini yerine getirememiş emekli futbolculardan kaçınılmalı, tercihen spor akademilerinden gençlerin antrenör olarak yetiştirilmesi sağlanmalıdır.

Bu eğitim bir kez yapılmamalı, sürekli olmalıdır.

Bu adım yaklaşık bir yıllık bir süreçtir.

Dördüncü adım: Futbolcu eğitimi

Son olarak iş birliği yapılacak kulübün Eşitlik Düzenleme görevlileri ile uzun vadeli futbol antrenmanları hedeflenmelidir.

Yetenekleriyle belli bir seviyeye ulaşabilen gençlerin, kulüplerinin A takımlarında ve milli takımlarında görev alabilecek seviyeye gelmeleri sağlanmalıdır.

Yukarıda bahsettiğim ilk iki konuya (Sistem – Antrenör eğitimi) yönelik yapılacak her türlü harcama, futbol sektörü açısından çok değerli bir yatırım olarak değerlendirilmelidir. Bu yatırım uzun vadede kulübümüzün mali bilançolarına katma değer olarak yansıyacaktır.

Yetiştirilen futbolcular transfer maliyetlerini düşürürken, fazlasının satılıp kiralanmasıyla elde edilecek gelir de değerli bir mali girdi olacak.

Bu iş birliğini yabancı kulüpler açısından cazip hale getirmenin en önemli şartı, talep edilen sistemin kuruluş masraflarının ve antrenör fiyatlarının istenilen düzeyde karşılanmasıdır.

Bu konuda cimrilik yapılmamalı, eğitim masrafları hak ettiği düzeyde ödenmelidir.

Bu iş birliğini karşı taraf açısından cazip hale getirmek gerekiyor.

İşbirliği yapılan kulübün bu işbirliğinden gelir elde etmesi sağlanırsa uzun vadeli bir işbirliğinin temelleri atılmış olacaktır. Bunu yapmanın bir yolu da, iş birliği yapan kulübü, Özsermaye Programı kapsamında yetiştirilecek oyuncuların lisanslarına ortak yapmaktır. Bu sayede yetiştirilecek oyunculardan gelir elde edilmesi beklentisiyle daha verimli bir iş birliği oluşturulabilir.

Bu süreç en az üç yıllık bir süreçtir. Elbette bu üç yıl içinde A takıma birkaç oyuncu getirilebilir. Ancak A takımının omurgasını oluşturacak, satışlarından para kazandıracak oyuncuların yetiştirilmesi en az üç yıl alacak.

Bu süreç uzun görünebilir. Ama kaçmanın tek yolu bu. BJK yönetimine lider adayı olan arkadaşlarımız böyle bir projeyle yola çıkarsa Beşiktaş taraftarı da gereken sabrı gösterecektir.

Dipnot: Barselona örneği

Dünyanın en verimli Özkaynak Sistemine sahip olan Barcelona kulübü, Özkaynak Sistemi aracılığıyla yetişen oyuncuların finansal katkısını ölçmek için aşağıdaki hesaplama sistemini oluşturdu.

Son on yılın bilgilerini kullanarak, altyapı grupları sürecinde A takımdaki her oyuncunun zaman içindeki maliyetini hesapladılar.

Bu maliyete tüm Eşitlik sistemi kategorilerinde oynayan oyuncuların toplam maliyetini ekledikten sonra, bunu A Grubuna yükselen oyuncu sayısına böldüler.

Aldıkları oyuncu birim maliyeti 2 milyon Euro oldu.

Yani A takıma getirdikleri her oyuncunun maliyetini 2 milyon Euro’da tutarak transfer masraflarından büyük tasarruf sağladılar.

Barcelona’da forma giyen futbolcuların astronomik transfer ücretleri dikkate alındığında 2 milyon Euro’ya mal olan bir futbolcu, çok ucuza alınan bir futbolcudur.

Türkiye’de bu maliyetler çok daha düşük olabilir.

La Masia’da forma giyen ve Barcelona’ya 2 milyon Euro’ya mal olan futbolculardan bazıları şunlar: Cuenca, Tello, Valdes, Olazabal, Puyol, Pique, Bartra, Montoya, Xavi, Iniesta, Fabregas, Busquests, Sergi Roberto, Messi, Pedro.

instagram

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamen yazarlarının özgün düşünceleri olup, Onedio’nun yayın politikalarını yansıtmayabilir. ©Onedio

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

-
Başa dön tuşu
escort
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort
adalar escort
arnavutköy escort
ataşehir escort
avcılar escort
bağcılar escort
bahçelievler escort
bakırköy escort
başakşehir escort
bayrampaşa escort
beşiktaş escort
beykoz escort
beylikdüzü escort
beyoğlu escort
büyükçekmece escort
çatalca escort
çekmeköy escort
esenler escort
esenyurt escort
eyüp escort
fatih escort
gaziosmanpaşa escort
güngören escort
kadıköy escort
kağıthane escort
kartal escort
küçükçekmece escort
maltepe escort
pendik escort
sancaktepe escort
sarıyer escort
şile escort
silivri escort
şişli escort
sultanbeyli escort
sultangazi escort
tuzla escort
ümraniye escort
üsküdar escort
zeytinburnu escort
istanbul escort